Güneş Sistemini Tanıyalım!

Güneş Sistemi Nedir?

Güneş sistemimiz, Güneş’in çekim gücü tarafından oluşturulan bir sistemdir. Güneş sistemimiz, Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün ve Plüton dahil olmak üzere dokuz gezegenden oluşur. Bu gezegenlerin her biri, Güneş’e farklı mesafelerde ve boyutlarda yörüngelerinde dönerler.

Güneş, Güneş sistemimizin merkezindedir ve yaklaşık 1.4 milyon kilometre çapıyla devasa bir yıldızdır. Güneş, Güneş sistemindeki her şeyi çekim gücüyle kontrol eder ve sistemimizdeki her bir gezegen, Güneş’in çekim gücüne karşı kendi yörüngesinde hareket eder.

Güneş Sistemi Gezegenleri

Merkür, Güneş’e en yakın gezegendir ve yörüngesi sadece 88 gün sürer. Venüs, Dünya’nın hemen yanında yer alır ve en sıcak gezegendir. Dünya, Güneş’e en yakın 3.gezegen ve yaşamın var olduğu tek gezegendir. Mars, Dünya’ya en yakın gezegenlerden biridir ve geçmişte su varlığına dair kanıtlar bulunmuştur. Jüpiter, Güneş sisteminin en büyük gezegenidir ve 79 tane uydusu vardır. Satürn, halkalarıyla tanınan ve en düşük yoğunluğa sahip gezegendir. Uranüs ve Neptün, gaz devleri olarak bilinirler ve yörüngeleri boyunca çok yavaş hareket ederler. Plüton, 2006 yılında “cüce gezegen” olarak yeniden sınıflandırılmıştır ve Güneş sistemimizin en uzak gezegenidir.

Güneş sistemimizdeki gezegenlerin dışında, yörüngelerinde yüzlerce asteroit, kuyruklu yıldız ve diğer uzay kayaları da bulunmaktadır. Güneş sistemimiz, evrenimizdeki birçok gizemi çözmeye yardımcı olmuştur ve hala keşfedilecek birçok şey vardır. Güneş sistemimiz, evrenimizin büyüklüğü karşısında sadece küçük bir nokta olsa da, insanlık için önemli bir keşif alanı ve birçok bilim dalına ilham kaynağıdır.

GÜNEŞ SİSTEMİ 3 BOYUTLU HARİTASI İNCELEMEK İÇİN: Tıkla!

Yazar: Serhat Yüksel

KUASAR NEDİR?

 Kuasar’lar Evren’in en uç kenarlarında bulunan ve aşırı yüksek şekilde parlayan galaksilerdir. Evren de çok uzun zamandır var oldukları düşünülmektedir. 

Merkezlerinde ise devasa karadelikleri bulunduran bu yapıların çok yüksek şekilde parlamasının nedeni ise karadeliğin çekimine kapılan cismin aşırı ısınması bu gök adaların çok yüksek parlaklıklara ulaşmasının temel nedeni olarak düşünülüyor.

Birçok gökbilimci kuasarların Evrendeki en uzak cisimler olduğunu düşünmektedir. Bir kuasar bizim Güneşimizden trilyonlarca kat daha fazla ışık üretir. Hatta bu çok cisimleri aynı galaksi içindeki bütün yıldızlarının ışıklarını kendileri bastırırlar. 

Kuasarlar bizden çok fazla uzak olduğundan yaydıkları ışıkların Dünyamıza gelme süresi milyarlarca yıl alır. Işığın miktarı değişmez sadece çok uzun zaman yolculuk yapmaları gerekir. Gökbilimcilere göre şuanda gözlemlenen kuasarların görüntüleri evrenin ilk zamanlarının görüntüsü olduğunu düşünür.

GÖZLEMLENEN KUASARLAR

3C273:

3C273 Virgo takımyıldızında bulunan kuasardır ve bu kuasarın önemli olmasının sebebi gözlemlenen ilk kuasar olmasıdır. Dünyamızdan görülen en parlak kuasardır. Yaydığı ışık bizim Güneşimizin yaklaşık 4trilyon katına eşittir ve bunun yanı sıra Samanyolu Galaksisindeki toplam ışık değerinin 100 katı kadar ışık üretir.

3C279:

Radyasyon ve X-ışını yayması ile bilinen çok şiddetli bir kuasardır. Compton Gamma Ray Observatory(Compton Gama ışınları Gözlemevi) Sayesinde gözlemlenebilmiştir. Bu kuasarın bir diğer özelliği yaydığı ışığın miktarırın kararlı olmamasıdır. En parlak dönemini 1987-1991 arasında yaşamıştır.

KAYNAKÇA :

https://tr.wikipedia.org/wiki/3C_273
https://en.wikipedia.org/wiki/3C_279
https://www.nasa.gov/audience/forstudents/k-4/dictionary/Quasar.html

YAZAR : Serhat Yüksel

TAYF SINIFLANDIRILMASI

O Sınıfı:

O sınıfı yıldızlar çok sıcak ve aydınlıktır. Mavi tonları renklere sahiptirler fakat çoğunun yaydığı ışık mor ötesi bölgededir. Yaklaşık olarak 3.000.000 yıldızdan sadece 1 tanesi bu sınıfa girmektedir. Bu yıldızlar çok güçlü olduklarından çok uzun süre yaşamlarını sürdüremezler. Parlaklık seviyeleri Güneş’imizin bir milyon katından daha fazladır. Çekirdekleri oldukça sıcak, ağırlıkları da fazlasıyla yüksektir. O sınıfı yıldızların etrafında gezegen formasyonu bulunmamaktadır. Sebebi ise fotobuharlaşmadır (enerjik radyasyonun gazı iyonize etmesi). Bu yıldızlar etraflarındaki gazları ısıtıp genç gezegen oluşumunu engeller. Bu yıldızlara örnek olarak Zeta Orionis(Altinak), Lambda Orionis(Meissa), Delta Orionis(Mintaka) yıldızları verilebilir.

Zeta Orionis ve Delta Orionis
Meissa or Lambda Orionis in SH2-264 - DSLR, Mirrorless & General-Purpose  Digital Camera DSO Imaging - Cloudy Nights
Lambda Orionis

B Sınıfı:

B sınıfı yıldızları oldukça aydınlık ve mavi renktedir. B sınıfındaki yıldızlarda O sınıfındaki yıldızlar gibi fazla yaşamlarını sürdüremezler. Bu yıldızlar, dev moleküler bulutlarlar ilişkili OB birlikleri arasında bir araya gelme eğilimi gösterirler. Orion OB1 birliği, galaksimizin spiral kolunun çok büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Orion takımyıldızı birçok B sınıfı yıldızı içerir. Güneş’in çevresinde 800 yıldızdan ortalama 1 tanesi B sınıfı yıldızdır. Rigel , Spica bu sınıfın önemli örnekleridir.

Rigel in Orion is blue-white | Astronomy Essentials | EarthSky
Rigel
Virgo takımyıldızında bulunan Spica

A Sınıfı:

A sınıfı yıldızlar gökyüzünde çıplak gözle bakıldığında görülebilecek kadar ışınım saçarlar. Genellikle beyaz ve mavi görünümüne sahiptirler. Güneş’imize komşu olan 160 yıldızdan yaklaşık 1 tanesi A sınıfı yıldız grubuna girmektedir. Vega, Sirius, Deneb A sınıfı yıldızlardır.

Bright star Vega on May evenings | Tonight | EarthSky
Vega, LYRA takımyıldızının en parlak yıldızıdır.
Sirius A, Sirius B, Vega ve Deneb

F Sınıfı:

 Renkleri beyaz ve görünür ışıkta saf bir beyaz ışınım saçarlar. Güneşimize komşu olan 33 yıldızın 1 tanesi F sınıfına girmektedir. Arrakis, Canopus bu sınıfa dahil başlıca yıldızlardır.

G Sınıfı:

G sınıfı, Güneş’imizinde içinde bulunduğu ve en çok bilgi sahibi olduğumuz sınıftır. Görünür ışında beyaz veya sarı ışınım saçarlar. Güneş’imize komşu olan 13 yıldızın 1’i G sınıfına girmektedir. Üstdev yıldızlar ömürleri boyunca G sınıfı ışımaları yapabilirler. Fakat Üstdev yıldızlar O veya B(mavi) ve K veya M(kırmızı) arasında tayfsal ışımalar yapabilirler. Bu durumda G sınıfı gruplandırmasında fazla kalmazlar. Üstdev yıldızlar oldukça dengesiz bir spekturumda dolanır. G sınıfı yıldızlarına örnek olarak Güneş, Centauri A, Tau Ceti verilebilir.

Güneş’imiz ve onun lekeleri
Cetus takımyıldızı ve Tau Ceti

K Sınıfı:

K sınıfı yıldızların yüzey sıcaklığı Güneş’imizden biraz daha düşük ve daha turuncu renktedir. Parlak dev ve Üstdev tipi yıldızlar K sınıfı ışınım yapabilirler. Güneş’imize komşu olan 8 yıldızdan 1’i K sınıfı yıldızdır. Örnek olarak Centauri B, Epsilon Eridani, Arcturus ve Aldebaran verilebilir.

Alpha Centauri Bb - Vikipedi

M Sınıfı:

M sınıfı, en yaygın yıldız grubudur. Güneş’imize komşu olan yıldızların 1.32’sinde 1’i M sınıfına girmektedir. Güneş’imizi çevreleyen yıldızların %76sı kırmızı cüce yani M sınıfına ait yıldızlardır. M sınıfında L spektrumunun üzerinde olan sıcak kahverengi cücelerde bulunur.

Örnekleri:

Kahverengi Cüce: Teide 1 (Genç bir Kahverengi cüce)

25th anniversary of the discovery of the first brown dwarf | Instituto de  Astrofísica de Canarias • IAC

Alt cüce: LEHPM 2-59

Kırmızı cüce: Proxima Centauri, Barnard Yıldızı, Gliese 581

Barnard Yıldızı - Vikipedi

Üstdev: Betelgeuse

Betelgeuse | Size, Dimming, Luminosity, & Facts | Britannica
Yaklaşık 10.010.000 yaşında olan yaşlı Betelgeuse artık ömrünün son zamanlarını yaşamaktadır.(Tahmini süpernova süresi 100 bin yıl)
KAYNAKÇA:

https://tr.wikipedia.org/wiki/Y%C4%B1ld%C4%B1z_s%C4%B1n%C4%B1fland%C4%B1rma_(astronomi)

YAZAR: Serhat Yüksel

KARA DELİK NEDİR?

 Evren’de her nesnenin bir kaçış hızı vardır. Kaçış hızı bir nesnenin çekim alanından uzaklaşmak için gerekli olan minimum hızdır. Dünya’mızda ise bu hız yaklaşık olarak saniyede 11 kilometredir. Dünya’yı terk eden uzay roketleri Dünya’mızın çekim kuvvetinden çıkmak için bu hızdan daha fazlasını gitmek zorundadır. 

 Evren’imizde ise bu kaçış hızının neredeyse sonsuz olduğu devasa kütleli nesneler yer almaktadır. Bu devasa kütleli nesnelere Kara Delik denir. Kara Deliğin çekim kuvveti o kadar güçlüdür ki gereken kaçış hızı ışık hızından(299 792 458 m/s) daha büyüktür bu nedenle görünmezdirler sadece özel ekipmanlarla donatılmış teleskoplar sayesinde farkedilirler. Işığın bile kaçamadığı Kara Deliklerden ilk 1967 yılında fizikçi Jhon Wheeler tarafından söz edildi. 1967 yılından önce ‘Donmuş Yıldızlar’ olarak adlandırılıyolardı.

KARA DELİK NASIL OLUŞUR?

   Kara Delikler; güçlü bir merkez kuvvetinin maddeleri küçük bir alana sıkıştırmasıyla oluşur. Bu sıkıştırma bir yıldızın ömrünün sonunda gerçekleşebilir(Süpernova, Hipernova). Ölmekte olan bir yıldız Kara Delik meydana getirebilir.

EVRENİMİZE ETKİLERİ

  Bu devasa kütleli nesneler uzay boşluğunda ilerledikleri yörüngelerinde önlerine çıkan her türlü nesneyi parçalayıp yutacak kadar güçlüdürler. Devasa kütleli yıldızlardan beslenip daha genişleyebilirler. Uzay boşluklarında görünmeleri ise biz yıldızı yuttuktan sonra ortaya çıkardıkları parlak gaz ve toz bulutları sayesindedir.

GÖZLEMLENEN KARA DELİK

Messier 87 (M87) Başak takımyıldızı bölgesinde bulunan Dünya’mızdan yaklaşık olarak 53.490.000 ışık yılı uzaklıkta yer alan devasa bir gökadadır.  Charles Messier tarafından 1781 yılında gözlemlenmiş ve kayıtlara geçmiştir. Bu gökadanın merkezinde devasa kütleli bir Kara Delik keşfetmiştir. Günümüzde ise fotoğrafını kaydetmeyi başardık. Bu Kara Delik Dünya’mızdan yaklaşık 3 milyon kat daha büyüktür. Bu fotoğrafta gözlemlenen Kara Deliğin yoğun bir parlaklığa sahip ateş çemberinin merkezinde olduğu açıklanmıştır. Bu gözlemde  çekilen fotoğraftan yola çıkarak bu Kara Deliğin parlaklık değişimi göz önüne alınarak modeli bilgisayar ortamında hazırlanmıştır.

KAYNAKÇA:
https://en.wikipedia.org/wiki/Messier_87
https://www.nasa.gov/subject/6895/black-holes/
https://www.nasa.gov/audience/forstudents/5-8/features/nasa-knows/what-is-a-black-hole-58.html
https://www.esa.int/Science_Exploration/Space_Science/Black_holes
YAZAR: Serhat Yüksel

Güneş Sistemimizdeki Yapay Uydu/Araçlar

Pioneer Programı:

Pioneer Uzay Programı, Amerika Birleşik Devletleri merkezli bir projedir. Proje başlangıç tarihi 1958, ilk uçuş tarihi ise 17 ağustos 1958’dir. En son 8 ağustos 1978 yılında uçuş gerçekleştirmişlerdir. Bu projede Gezegenleri incelemek için Uzay boşluğuna birçok insansız uzay aracı göndermiştir. Bu gönderilen araçlar arasında en dikkat çekenler ise Pioneer 10 ve Pioneer 11 uzay araçlarıdır. Bu araçları özel yapan ise Güneş Sistemi dışındaki gezegenleri inceleyip, Güneş Sistemimizi terk etmeleridir.

Pioneer 10(Pioneer F):

Pioneer 10 uzay aracı, astroit kuşağının dışına yolculuk yapabilmiş ilk insan yapımı uzay aracıdır. 3 Mart 1972’de Atlas-Centaur roketi ile yolculuğuna başlamıştır. Pioneer 10 Güneş Sistemi’nden 1983 yılında ayrılarak yıldızlar arası yolculuğa başlamıştır.

An artist's impression of a Pioneer spacecraft on its way to interstellar space.jpg

Pioneer 11:
Pioneer 11 on Twitter: "Hello? Yes, I am still pretty far away. Hey  @ItsPioneer10 - what's up? #heyfromthestars"
Pioneer 11 Uzay Aracı.

Pioneer 11, Satürn’ün halkalarını keşfe çıkan ilk uzay aracıdır. 6 Nisan 1973 fırlatılmıştır. Pioneer 11, Jüpiter’in kütlesini itici güç olarak kendi lehine kullanmayı başarmış ve Jüpiter’i inceledikten sonra Güneş Sistemi’nden çıkmak için yolculuğuna devam etmiştir. Yaklaşık 4 Milyon yıl sonra Sagittarius Takımyıldızı’nın yakınlarından geçeceği tahmin edilmektedir. Ve Gökbilimciler Pioneer 11 bizim Güneş’imizden bile daha fazla varlığını sürdürebiliceğini söylemektedir.

Sagittarius Takımyıldızı

Parker Solar Probe ( Parker Güneş Sondası):

Parker Güneş Sondası, Güneş’imizin dış katmanını incelemek için 2018 yılında NASA tarafından fırlatılan bir uzay sondasıdır. 2025 Yılına kadar 690.000 km/sa hızla Güneş’imize en yakın olacağı konum ise 6865.912 km olarak hesaplanmaktadır.

NASA'nın Parker Güneş Sondası Üçüncü Dalışa Hazır

Solar Terrestrial Relations Observatory(STEREO):

STEREO, Güneş gözlem misyonudur. 2 Uzay aracı 2006 yılında fırlatıldı. Bu uzay araçlarının amacı Güneş’imizin hareketlerini incelemektir. Yörüngesi neredeyse Dünya’mızın yörüngesi ile aynı büyüklüktedir.

STEREO Overview | NASA

Voyager I ve II:

Voyager I:

Voyager 1 uzay aracı NASA öncülüğünde 5 eylül 1977’de fırlatılmış ve o tarihten bu yana aralıksız veriler göndermeye devam etmektedir. Voyager 1 Güneş Sistem’imizi ve öte uzayı incelemekle görevlendirilmiştir. Jüpiter ve Satürn’ü ziyaret etmiş, bize onlar ve uyduları hakkında birçok veri göndermiştir.

Voyager Uyduları | Uzaydan Haberler

 

Voyager II:

Voyager 2, 20 ağustos 1977 yılında Voyager Programı kapsamında fırlatılmıştır. Bu uzay aracı tıpkı kardeşi Voyager 1 gibi Jüpiter ve Satürn’ü , ayrıyetten Uranüs ve Neptün’ü ziyaret etmiştir. Voyager 1 ve 2 araçlarının misyonu aynıdır.

Yıldızlar Arasında Bir Yıl Geçiren Voyager 2'den Neler Öğrendik?

New Horizons:

New Horizons, aracı NASA tarafından Atlas V roketi ile 19 ocak 2006 yılında fırlatılmıştır. Görevi ise cüce gezegen kabul edilen Plüton ve onun uydularını incelemesidir. New Horizons uzay aracı hakkında bilinmesi gereken ise Plüton ve uydularına uçuş yapan ilk araçtır.

Plüton kâşifi New Horizons uykusundan uyandı: İşte yeni hedefi

Transiting Exoplanet Survey Satellite(TESS):

TESS, NASA’nın Explorers(kaşifler) programı için tasarlanan, ve 18 nisan 2018’de fırlatılan teleskoptur. Kepler misyonundan 400 kat daha geniş bir alanı transit yöntemi ile incelemektedir.

How Many Planets is TESS Going to Find? - Universe Today

Sentinel-6 Michael Freilich:

Sentinel-6, beş yıl arayla fırlatılacak olan iki özdeş uydunun ilkidir 21 kasım 2020 tarihinde fırlatılmıştır. Bu uyduların amacı ise daha önceden Jason 1 / Jason 2 / Jason 3 uydularının yarım kalan görevlerini tamamlamaktır. Okyanus ölçümleri ve Hava tahminleri öncelikli amaçlarıdır.

Copernicus Sentinel-6 Michael Freilich: Preparing for Launch on SpaceX  Falcon 9 Rocket


Hubble Space Telescope(Hubble Uzay Teleskobu):

Hubble Uzay Teleskobu, İsmi Amerikalı astronom Edwin Hubble anısına verilmiştir. 1990 Yılının nisan ayında fırlatılmış ve Dünya’mızın yörüngesine oturtulmuştur. İlk uzay teleskobu olmamasına rağmen en gelişmiş ve üstün özelliklere sahip uzay teleskobudur.

NASA may have fixed the Hubble Telescope the way you fix your routerAll  About Technology | All About Technology

International Space Station(ISS):

Uluslararası Uzay İstasyonu, alçak Dünya yörüngesine yerleştirilmiş bir uzay üssü ve bir yaşam alanıdır. Parça parça uzayda birleştirilerek büyük bir uydu haline gelmiştir. İstasyonun ilk kısmı 1998 yılında fırlatılmıştır. Belirli aralıklarla uçuşlar gerçekleştirilerek yeni astronotlar götürülmektedir. Astronotlar bu yaşam alanında çeşitli bilimsel araştırmalar ve deneyler yapmaktadır. İnternet üzerinden 7/24 canlı yayın yapılarak Dünya’mızın nasıl göründüğünü en net şekilde bizlere aktarılır.

ISS March 2009.jpg

KAYNAKÇA:

https://tr.wikipedia.org/wiki/Uluslararas%C4%B1_Uzay_%C4%B0stasyonu

https://tr.wikipedia.org/wiki/Hubble_Uzay_Teleskobu

https://www.nasa.gov/feature/jpl/follow-sentinel-6-michael-freilich-in-real-time-as-it-orbits-earth/

https://tr.wikipedia.org/wiki/Voyager_2

https://tr.wikipedia.org/wiki/New_Horizons

https://en.wikipedia.org/wiki/Transiting_Exoplanet_Survey_Satellite

https://tr.wikipedia.org/wiki/Voyager_1

https://tr.wikipedia.org/wiki/STEREO_(Uzay_misyonu)

https://blogs.nasa.gov/parkersolarprobe/

https://tr.wikipedia.org/wiki/Pioneer_10

https://tr.wikipedia.org/wiki/Pioneer_11

Güneş Sistemimizi İncelemek için:

https://solarsystem.nasa.gov/solar-system/our-solar-system/overview/

Yazar: Serhat Yüksel

J1407b

J1407b veya bilinen adıyla Süper Satürn. Süper Satürn denmesinin sebebi ise oldukça açık. Tıpkı Satürn’ün halkaları olduğu gibi J1407b halkalara sahiptir. Tek farkları ise J1407b isimli ötegezegenin halkalarının oranı Satürn’ün halkalarına göre %200 oranında daha büyük ve görkemlidir. J1407 adı verilen G sınıfı yıldız (Güneşimizde G sınıfı yıldızdır)’ın Yörüngesinde dönmektedir. J1407 adındaki yıldızın yörüngesinde bulunan ilk ötegezegen olduğu için J1407b ismi verilmiştir.

J1407 adı verilen G sınıfı yıldız (Güneşimizde G sınıfı yıldızdır)’ın Yörüngesinde dönmektedir. J1407 adındaki yıldızın yörüngesinde bulunan ilk ötegezegen olduğu için J1407b ismi verilmiştir.

J1407b Süper Satürn • Kozmik Anafor | Türkiye'nin Astronomi Kaynağı

Science - Astrophysics & Space Sciences: People: Eric Mamajek

Bu ihtişamlı gezegen Dünyamızdan 433.8 ışık yılı uzaklıkta olup, ortalama 16.010.000 yaşındadır. 2012 yılında Eric Mamajek tarafından gözlemlenmiştir.

KAYNAKÇA:

https://en.wikipedia.org/wiki/V1400_Centauri

https://exoplanets.nasa.gov/news/184/super-saturn-astronomers-find-a-massive-ring-system-around-an-exoplanet/

YAZAR: Serhat Yüksel

EVREN’DEN YAŞLI BİR YILDIZ

Sizce Evren’den daha yaşlı bir yıldız olabilir mi ?
Bu sorunun cevabını bulmak için bir yıldızı yakından incelememiz gerekiyor.
Karşınızda Evren’in keşfedilen en yaşlı yıldızı;

ESA(Avrupa Uzay Ajansı)’nın 2000 yılında Hipparcos uzay aracı sayesinde keşfettiği bu gizemli yıldızın adı HD 140283 veya yaygın ismiyle Methuselah.
Bu yıldızı gizemli yapan şey ise yaşı. Hesaplamalar sonucunda 14.3 milyar yaşında olduğu tahmin edilen bu yıldız oldukça fazla soru barındırmaktadır.
Bunlardan birtanesi bu yıldızın nasıl bu kadar uzun süre enerjisini bitirmeden yani süpernova geçirip hayatına son vermediğidir. Ama bu sorunun cevabı bilim insanlarına göre yıldız oldukça küçük bu yüzden enerjisi henüz tükenmemiştir.
Fakat bu yıldız için en büyük soru ise bu yıldızın Evren’den daha yaşlı olmasıdır.
Evren Bing Bang (Büyük Patlama) Teorisine dayandırılarak yaşlasık olarak 13.8 milyar yaşındadır.

Bu bilgiler  HD 140283 yani Methuselah yıldızı’nın Büyük Patlama’dan daha önce var olduğunu gösteriyor.

Methuselah Yıldızı Libra takım yıldızında bulunmaktadır ve Dünya’dan yaklaşık 190,1 ışık yılı uzaklıktadır. Bu yıldız geceleri çıplak gözle görebileceğimiz biz konumdadır. Işık kirliliğinin olmadığı bi gecede Akrep takım yıldızının en parlak ve en belirgin üyesi Antares yıldızından yola çıkılarak gözlemlenebilir.

KAYNAKÇA: https://en.wikipedia.org/wiki/HD_140283https://www.nasa.gov/mission_pages/hubble/science/hd140283.html

YARDIMCI UYGULAMALAR : https://play.google.com/store/apps/details?id=com.vitotechnology.StarWalk2&hl=tr
https://apps.apple.com/tr/app/star-walk-2-ads-astronomi/id1112481571?l=tr
YAZAR :Serhat YÜKSEL

NEBULA NEDİR?

Nebula veya bulutsu adı verilen yapılar doğalarında toz, hidrojen, helyum gibi gazları bulundurur. Astronomi’nin ilk zamanlarında galaksi ve gökada gibi oluşumlarda nebula olarak tanımlanmaktaydı.Fakat ilerleyen Astronomi nebula, galaksi ve gökada kavramlarını birbirinden ayırdı ve her biri farklı anlam kazanmaya başladı. Yıldızların aralarındaki boşluklarda bulunup yıldızların yaymış olduğu ışık ile farkedilmektedirler. Gökbilimciler bu yapıları galaksilerin temel yapıları olarak tanımlamaktadır. 
NASA’nın uzay boşluğundaki en çok veri toplayan araçlarından biri olan Hubble Uzay Teleskobu nebula fotoğraflamak konusunda bir çok başarıya imzasını atmaktadır.

Bu teleskop Dünya’mızdan  550 km uzaklıkta bulunur ve yörüngeye 1990 yılında oturtulmuştur. Maliyeti 1.5 milyar dolar olarak açıklanmıştır. Ömrünün son 10. yılına girdiği bilinip 2030 yılında bütün enerjisini tüketip kendini sonsuza kadar kapatarak yörüngede başı boş bir şekilde dolaşmaya devam edecektir. 

nasahubble Resmi instagram sayfası tarafından paylaşılan Hubble teleskobunun yakaladığı  bazı nebulalar.

Tarantula Nebulası(30 Doradus):

Tarantula Nebulası, Büyük Macellan Bulutsusu içerisinde yer alan bir nebuladır. İlk olarak Yıldız olarak açıklanan bu cisim 1751 yılında Nicolas Louis De Lacaille tarafından Nebula olarak tanımlanmıştır. Dünyamızdan uzaklığı yaklaşık 159.800 ışık yılı olarak hesaplanmıştır. 

Sharpless 2-106(sh2-106):

Sh2-106, kuğu takımyıldızı yönünde bulunan yıldız oluşum bölgesidir. Bu bölge Samanyolu’nun izole edilmiş bir bölgesinde ve dünyamızdan 2.000 ışık yılı uzaklıkta var olmaktadır. 

Pillars Of Creation ( Yaratılış Sütunları):

Yaratılış Sütunları görünüşleri ile herkesi kendine hayran bırakan bi yapıya sahiptir. Bu yapılar Kartal Bulutsusundaki yıldızlararası gaz ve tozların bilişimiyle oluşmuştur. Bu bulutsuyu Hubble teleskobu görüntülemiş, Chandra X-ray Observatory ( Chandra X-ışını Gözlemevi) ise yaydığı dalgalar sayesinde bu bulutsunun sesini kaydetmeyi başarmıştır. Chandra X-ışını Gözlemevi sesi Yaratılış Sütunları bulutsusunun yaydığı X-ışınlarını insan kulağının duyabiliceği bir sese dönüştürerek elde etmiştir.

Bağlantıya basıp sesi dinleyebilirsiniz.(Hubbletelescope)

HD44179( Kırmızı Dikdörtgen Bulutsu):

Bu bulutsu NASA tarafından galaksimizde bulunan en sıra dışı bulutsu olarak anlandırılmaktadır.Kırmızı Dikdörtgen Bulutsusu denmesinin sebebi görünüşünden kaynaklanmaktadır. Şeklinin böyle olmasının sebebi merkezdeki yıldızdan uzaklaşmaya çalışan gaz ve toz taneleri olduğu düşünülmektedir. Dünya’mızdan 2.316 ışık yılı uzaklıktadır ve 1973 yılında keşfedilmiştir.

KAYNAKÇA :
https://tr.wikipedia.org/wiki/Nebula
https://tr.wikipedia.org/wiki/Chandra_X-%C4%B1%C5%9F%C4%B1n%C4%B1_G%C3%B6zlemevi
https://en.wikipedia.org/wiki/Pillars_of_Creation
https://www.nasa.gov/subject/6893/nebulae/
https://tr.wikipedia.org/wiki/Tarantula_Bulutsusu
Hubble Uzay Teleskobu Resmi İnstagram Sayfası:
https://www.instagram.com/nasahubble/

YAZAR : Serhat Yüksel

KIC 8462852

EVRENİN EN GİZEMLİ YILDIZI 

Evren’imiz kendi benliği ile büyük bir gizem barındırmaktadır. Fakat Evren’in içinde yüzlerce gizemli obje NASA, ESA, JAXAJP gibi uzay ajansları tarafından gözlemlenmektedir.1890 yılında keşfedilen bir yıldız ise bu gizemlerin başında gelmektedir. KIC 8462852 yada bilinen adıyla Tabby Yıldızı bizden yaklaşık 1.468 ışık yılı uzaklıkta ve Cygnus takımyıldızında bulunmaktadır. Bu yıldızı gizemli yapan ise yaydığı ışığın çok belirgin bir derecede değişmesidir. Gökbilimciler bu ışık kararsızlığını çok büyük ciddiyetle incelemektedir. Bu kararsızlığı önemli yapan şey ise bu yıldızın ışığını engelleyen insanlık dışı bir yapı teorisidir. Gökbilimcilere göre insanlıktan daha gelişmiş bir uygarlık yıldızın tüm enerjisini kullanabilmek için etrafına yıldızın enerjisini kullanan bir çeşit kafes olabilir. Bu görüş Dyson küresi adı verilen bir yapıyı akıllara getiriyor.

Yıldızın teleskopla çekilen görüntüsü.

Dyson Küresi Nedir?

Teorik fizikçi Freeman Dyson, yıldızın etrafına kafes gibi bir yapı inşa ederek yıldızın bütün enerjisini kullanılabiliceğini söylediğinde henüz 1960ların başıydı. Kepler uzay aracı gezegenleri tespit ederken gölgelerden yola çıkar eğer gölge düşer ise bu yıldız var kabul edilir. Fakat Tabby yıldızında bu gölgeyi kesen birşey veya birşeyler olduğu kanısına varılmıştır.

Böyle bir yapı eğer gökbilimcilerin düşündüğü gibi bir Dyson küresi ise bu keşif insanlığın uzayda var olan tek yaşam formu olmadığını işaret etmektedir.

Evren’de yalnız mıyız?

Francis Drake 1961 yılında ise şu soruyu sorarak bir denklem oluşturdu. Buda tahmin edileceği üzere Drake denklemidir.

Bu denkleme göre:
N = Galaksimizde iletişim kurabileceğimiz dünya dışı uygarlık sayısıR*= Hayata elverişli yıldızların ortalama oluşma hızı
fp= Gezegeni olan yıldızların kesri
ne= Hayata uygun gezegenlerin kesri
fl= Hayatın gerçekten ortaya çıktığı gezegenlerin kesri
fi= Zeki yaşamın evrimleştiği gezegenlerin kesri
fc= Zeki yaşamın uzaya anlaşılır sinyaller gönderen uygarlıklar kurduğu gezegenlerin kesri
L= Bu sinyallerin uzaya ne kadar süreyle gönderildiği
Bu yıldız günümüzde bile gizemini korumaktadır. 

-Herkes nerede?

Enrico Fermi(1901-1954)

KAYNAKÇA:

https://en.wikipedia.org/wiki/Tabby%27s_Star 
YAZAR : Serhat Yüksel

NÖTRON YILDIZLARI

EVRENDEKİ EN GİZEMLİ OLUŞUMLAR: NÖTRON YILDIZLARI

Nötron yıldızı, yıldızların yaşamlarının son bulabileceği biçimlerden biridir. Bir nötron yıldızı dev bir yıldızın süpernova olarak patladıklarından sonra kalan kısımların kendi içlerine çökmesiyle oluşur. Bu yıldızlara nötron yıldızları densede içlerinde proton ve elektronda bulunur. 

Nötron yıldızlarının kütleleri Güneş’inkinin 1,44 ile 3 katı olabilir. Bugüne kadar gözlemlenmiş en büyük nötron yıldızının kütlesi Güneş’imizin kütlesinin 2 katıdır. Galaksimiz içine yaklaşık 2000 adet nötron yıldızı olduğu tahmin ediliyor. Güneş sistemimize en yakın yıldız ise 400ışık yılı uzaklıktaki  RX J1856.53754 adındaki yıldızdır.

Bu yıldız Günaytacı takımyıldızı yönünde bulunan ve 1992 yılında keşfedilmiş en yakın nötron yıldızıdır. Oluşumu 1 milyon yıl önce yaşanmış bir süpernova’ya dayandırılır.

İKİ NÖTRON YILDIZI ÇARPIŞIRSA NE OLUR ?

Nötron yıldızları çarpıştığında, patlama meydana gelen 50 saniye boyunca Samanyolu’ndaki tüm yıldızların parlaklığının milyarlarca katına kadar enerji üretebilir. Olay, maddeyi saniyede 60.000 km veya ışık hızının %20si hızla fırlatır. Bu kozmik havai fişeğe, altın, platin ve uranyum gibi ağır elementlerden sorumlu olan kilonova denir.

YAZAR: SERHAT YÜKSEL

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın